Sanat tarihçisi Hayri Fehmi Yılmaz: “Yapı bir mimarlık anıtıdır. Din adamlarının estetik bilmesini ve kültür varlıklarına sahip çıkmasını isteyebiliriz. Suriçi’nde, Fatih’te bu tür 300 yapı var. Kültür varlıklarını korumakta bir yönetim gerekiyor. Kandilliğin kendisi 19. yüzyıldan kalma, pek güzel değil. Bir de ona ampul doldurunca görüntü felaket olmuş. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün bir ekibinin bunlarla ilgilenmesi gerekir.”
‘Anıt esere zıt olmamalı’
Anıtlar Kurulu üyeliği yapan İstanbul Dünya Miras Alanları eski Kurucu Başkanı İhsan Sarı: “Anıt eserin kültürel kimliği var. Böyle önemli anıt eserlerde bir ayakkabılığın bile o anıt eserle zıt olmaması lazım. Bu tasarruflu ampuller hiç şık olmamış. Görüntü çirkin. Yapılan iş aydınlatma adına bir çalışma ama kültürel anlamda mimari eserle bütünleşmemesi anlamında vahim. Birinci sınıf kültür varlığında basit bakıma bile kurul izni gerekir.”
‘Turistler de şaşırıyor’
Nişantaşı Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi ve İstanbul Rehberler Odası Başkanı Dr. Sedat Bornovalı: “Bu uygulamalar belirli bir kültür birikimi gerektiriyor. Tarihi camilere takılan plastik ısı camlar, duvarlara klima geçirilmesi... Yeni müdahalelerin hiçbiri bizi şaşırtmıyor. Yabancı turistlere rehberlik ettiğimiz zaman da şaşırıyorlar. Bizim Osmanlı’dan gelen ve dünyayı hayran bıraktıran bir çizgimiz var. O estetik çizginin bir yerde kırılmaya uğradığını gözlemliyorlar ve dile getiriyorlar.”
Laleli Camii’nin avizelerine tasarruf ampulü takılmasının ardından Vakıflar Genel Müdürlüğü harekete geçti. Avizelerdeki tasarruflu ampuller çıkarıldı, yerlerine tek tip küçük fanuslara yerleştirilen ampuller konuldu.
